SgS Tanıtım
SgS Tanıtım
SgS Tanıtım
SgS Tanıtım
SgS Tanıtım
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SgS Tanıtım

Mersinin Tüm Güzellikleri Resimleri ve Truzim Alanları Çalışması
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Mersin Silifke Tanıtımı ve Tarihi Yapısı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 187
Points : 581
Kayıt tarihi : 15/06/09
Yaş : 61
Nerden : mersin

Mersin Silifke Tanıtımı ve Tarihi Yapısı Empty
MesajKonu: Mersin Silifke Tanıtımı ve Tarihi Yapısı   Mersin Silifke Tanıtımı ve Tarihi Yapısı EmptyC.tesi Haz. 20, 2009 8:24 pm

Silifke çevresinde İ.Ö. 6000 yıllarından buyana insanların yaşamasına rağmen ilk yaşayan insanların kimliği hakkında tarih henüz bir şey yazmamıştır. Yörenin tarih tarafından bilinen ilk toplumu Altaylardan geçerek Mezopatanya’ya sonra da İ.Ö. 3000 yıllarında Adana ile antalya arasına yerleşen Orta Asya kökenli Sümerlilerin bir kolu ve de Türk soyundan olan Luvilerdir. Anadolunun diğer eski devleti Hititliler Hiyoroğlif yazısını komşuları bu bölge de yaşayan Luvilerin dili için oluşturmuşlardır.

Luviler güçlü bir devlet kuramadıkları için İ.Ö. 1750 yılında Silifke dahil bütün ülkelerini Arzava Krallığına kaptırmışlardır. Bu topraklarda 1000 yıl yaşayan Arzavalılar İ.Ö. 750 yılında Friglilere yenilerek tarih sahnesinden silinmiştir. Bundan sonra Silifke ve çevresi bir müddet başkenti Tarsus olan Kızvanta krallığı egemenliğinde kalmıştır.

İ.Ö. 400 yüzyılda İyonlar Silifke kıyılarında koloniler kurmuş, aynı zamanda Asurlular bölgeye hakim olmak istemişselerde başaramamışlardır.

İ.Ö. 612 yılında Asurluların yıkılışından sonra bölge de 200 yıllık bir yaşama süresi olan Kilikya Krallığı kurulmuştur. Kilikya krallığının egemenliğine ise İ.Ö. 401 yılında Persler son vermiştir. Perslerin Silifke çevresindeki egemenliğini Makedonya Kralı Büyük İskender bitirmiştir. Büyük İskender silifke bölgesini Makedonya topraklarına katmıştır. Büyük İskender’in 33 yaşında hastalanarak ölmesinden sonra çocuğu olmadığı için 3 Generali bıraktığı topraklar için savaşmışlar ve de imparatorluk topraklarını aralarında paylaşmışlardır. Bu paylaşımda Suriye ile Anadolunun bir kısmı Silifke dahil Selefkos Nikador’a düşmüştür. Selefkos Nikador Taşucunda bulunan ağa (Holmi) Limanı halkını bugünkü Silifke’nin yerine getirerek kendi adını verdiği Selefkiya’yı (Silifke) kurmuştur. Selefkos Nikador kendi adına değişik yerlerde dört Silifke şehri kurduğu halde bugün ayakta yalnız bizim Silifke kalmıştır. İ.Ö. 280 yılında Selefkos Nikador’un bir düşmanı tarafından hançerlenerek öldürülmesinden sonra Silifke’yi Selefkiya soyundan kimseler idare etmiştir.

Silifke bu arada Mısırlıların eline geçince Selefkoslar III. Antiokhus’u başa getiriyorlar. III. Antiokhus Silifke’yi Mısırlılardan geri alıyor. III.Antiokhus topraklarını Suriyeden trakya’ya kadar genişlettikten sonra Efes‘te bulunan Kartaca Kralı Annibal ile anlaşarak Roma’ya karşı saldırma kararı alıyor. Romalılarla İ.Ö. 189 yılında Manisa Ovasında yaptığı savaşta yenilince Torosların Kuzeyini Romalılara bırakıyor. Kendisi de Silifke’ye geri çekilip gemilerini Göksu Irmağının ağzı ile İncekum Burnu arasından dışarıya çıkarmamaya söz veriyor.

III. Antiokhus mali krizden tapınaklardaki altınları kullanmaya başlayınca halk tarafından öldürülüyor. Yerine geçen oğlu Selefkos Filipator da veziri tarafından öldürülüyor. Onun yerine geçen II. Dimitrius da öldürülmekten korktuğu için idareyi vezirine bırakıp Silifke kalesine saklanıyor. Bunun üzerine halk II.Dimitrius’un çocuk yaştaki oğlunu başa getiriyor. Karışıklıklar çıkmaya başlayınca da Azerbaycan ve Doğu Anadoludaki ermeni Kralı III. Tigran’ı idarenin başına çağırıyorlar. Son Selefkos Kralı Pilapos Ermeni Kralına karşı çıkıyor, fakat yeniliyor ve sonra da öldürülüyor. Onun yerine geçen II. Pilopos bir yerlere saklanıp ortaya çıkmıyor. Bu arada Ermeni kralı Tigran buralara kadar gelip Viranşehri yakıyor. Bunun üzerine Selefkoslar Silifke ve Antakya olarak ikiye bölünüyor. Vergilerin çokluğuna dayanamayan Silifkeli Selefkoslar sarayı elegeçirip ateşe veriyorlar. Silifke kentini yakıyorlar. Aynı tarihte Suriye Selefkosları Ermeni Kralına teslim olunca Silifkeli Selefkoslar da Ermeni Kralını tanıyor. (İ.Ö. 84)

Başka yerlerde yaşayan Selefkoslardan çeşitli kişiler Silifke’ye gelip Kral olmak istemişselerde Silifkeli Selefkoslar buna fırsat vermeyip her geleni kovuyorlar.

Bölge de meydana gelen idari boşluktan dolayı Silifke çevresi korsan yatağına dönüşüyor. Akdenizde Roma’ya buğday taşıyan gemileri vuran korsanlar Silifke koylarına sığınıyor, sıkışınca da koylarda gemilerini bırakıp Toros dağlarına kaçıyor.

Akdeniz de oluşan korsan tehlikelerini önlemek ve Roma’ya giden buğday yolunu açmak üzere İ.Ö. 64 yılında Roma Kralı Pompeyus Selefkoslar ülkesini Roma’ya katar ve Viranşehir’i kendine başkent yapar.

Roma İmparatoru Sezardan sonra da Mısır Kraliçesi Kleopatra, Antonius’un gözdesi olmaya devam eder. Antonius çok sevdiği Kleopatra’ya Silifke topraklarını hediye olarak verir. Ayrıca kendisine de varis yapar. Antonius’un rakibi Oktavianus bu vasiyet nameyi ele geçirip Roma senatosuna sunar ve Romalıları yanına çeker. Antonius ile Oktavianus’un aksiyon savaşlarına tutuşur. Yenilen Antonius gemileri ile Kleopatra’nın ardına düşse de yalnız kalır ve intihar eder. Kleopatra ise savaşı kazanan Oktavianus’u kandırmaya çalışsada başaramaz. Başaramayınca memesini yılana sokturup intihar eder. Bundan sonra Silifke ve çevresi aksiyon savaşında Oktavianus’a yardım eden Galatya (Ankara çevresinde bulunan) kralı Amyntas’a Oktavianus tarafından hediye olarak verilir. Böylece Silifke Galyalıların olur. Galya kralı Amyntas düşmanlarının birinin karısı tarafından pusuya düşürülüp öldürülünce Silifke ve çevresi Oktavianus tarafından Nevşehir dolaylarında Kapadokya Kralı Arhelaos’a verilir. Arhelaos M.S. 17 yılında ölünce Silifke tekrar Romalılara geçer. Roma İmparatoru Topal Sezar Claudios Silifke’yi Antiokhus ile eşi iotepe’ye hediye eder. Bu arada sasani hükümdarı Şapur Silifke’yi Romalılardan Az bir zaman için alır. Ardında Suriye de kurulan Palmir krallığının başındaki Aslen Romalı Zenubi adındaki Kraliçe Silifke ve çevresini ele geçirir. Fakat Roma imparatoru Markus Aurelius M.S. 273 yılında tekrar Roma topraklarına katar. İ.Ö. 284 – 305 yılları arasında Romalılar zamanında Silifke 39 kenti sınırları içine alan İsauria eyaletinin başkenti olmuştur.

Roma imparatoru Konstantin M.S. 306 yılında hıristiyan olur. M.S. 313 yılında da Hıristiyanlığı serbest bırakır. Roma’dan İstanbul’a gelir. Daha sonra Roma İmparatorluğu, Bizans ve Batı Roma olarak ikiye bölününce Silifke Bizans toprakları içinde kalır. Bizanslılar zamanında hıristiyanlığın yayıcılarından Ayatekla’nın Silifke de bulunması Silifke’yi hıristiyanlar için önemli bir hac merkezi yapmıştır.

Emeviler zamanında 647 yılında islam orduları komutanı İbn-i Keys deniz kuvvetleri ile Akdenizden Anadolu’ya ilk çıktığı yer Silifke kıyılarıdır. Böylece VII. Yüzyılın sonlarına doğru Silifke halkı islamiyet ile tanışıyor. Abbasi halifelerinden Mutaassım’ın 838 yılında büyük çoğunlukla Türk soyundan olan askerlerle Bizans’a düzenlediği seferin konaklama yerlerinden birisi Silifke yakınlarındaki lamas çayı vadisidir. Bu konaklama ile Silifke toprakları Türklerle de tanışmış olur. Tulunoğlu Ahmet’in Mısır da kurduğu bağımsız Türk Devletinin komutanlarından Ebul Abbas’ın 879 yılında Silifke’yi Bizanslılardan aldığını ve Silifke çevresinin 647 yılından Selçuklulara kadar bizans ve araplar arasında 12 defa el değiştirdiğini çeşitli kaynaklarda belirtiliyor.

Selçuklu komutanı Alparslan’ın Anadolu fethinde görevlendirdiği Afşin Bey, 1067 yılında Karaman üzerinden Silifke’ye gelerek Selçukluların Silifke ile tanışmasını sağlamıştır. Bütün bunlar olurken Anadolu’ya akın akın gelen Türk boyları Karaman üzerinden Silifke’ye de yerleşmiştir. Müslğüman olan Oğuz boyları buralarda türkmen ve yörük isimleri ile anılmaya başlamıştır.

III. haçlı seferi komutanlarından Alman imparatoru Frederik Barbarossa’nın da Filistin’e giderken 10 Haziran 1190 günü Göksu ırmağını geçerken Silifke de boğularak öldüğünü tarih yazmaktadır. Hatta Silifke Bizans imparatoriçesi Teodora ile Abbasi halifesi Vasık’ın esir değişimine müsaade olan bir şehir de olmuştur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.sgstanitim.com
 
Mersin Silifke Tanıtımı ve Tarihi Yapısı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mersin Silifke Tanıtımı ve Tarihi Yapısı
» Mersin Mut Tanıtımı ve Tarihi Yapısı
» Mersin Kız Kalesi Tanıtımı ve Tarihi Yapısı
» Tarsus Tanıtımı ve Tarihi Yapısı
» Gülnar Tarihi ve Tanıtımı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SgS Tanıtım :: Mersin Tanıtımı :: Mersine Baglı İlçelerin Tanıtımı-
Buraya geçin: